Baca Surah Qariahdengan terjemahan
يَوْمَ يَكُونُ ٱلنَّاسُ كَٱلْفَرَاشِ ٱلْمَبْثُوثِ
Yawma yakoonu alnnasu kaalfarashi almabthoothi
İnsanların, 'her yana dağılmış' pervaneler gibi olacakları gün,
وَتَكُونُ ٱلْجِبَالُ كَٱلْعِهْنِ ٱلْمَنفُوشِ
Watakoonu aljibalu kaalAAihni almanfooshi
Ve dağların 'etrafa saçılmış' renkli yünler gibi olacakları (gün),
فَأَمَّا مَن ثَقُلَتْ مَوَٰزِينُهُۥ
Faamma man thaqulat mawazeenuhu
İşte, kimin tartıları ağır basarsa,
فَهُوَ فِى عِيشَةٍ رَّاضِيَةٍ
Fahuwa fee AAeeshatin radiyatin
Artık o, hoşnut olunan bir hayat içindedir.
وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَٰزِينُهُۥ
Waamma man khaffat mawazeenuhu
Kimin tartıları hafif kalırsa,
فَأُمُّهُۥ هَاوِيَةٌ
Faommuhu hawiyatun
Artık onun da anası (son durağı) "haviye"dir (uçurum).
وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا هِيَهْ
Wama adraka ma hiyah
Onun ne olduğunu (mahiyetini) sana bildiren nedir?
أَلْهَىٰكُمُ ٱلتَّكَاثُرُ
Alhakumu alttakathuru
(Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi 'tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.'
حَتَّىٰ زُرْتُمُ ٱلْمَقَابِرَ
Hatta zurtumu almaqabira
"Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü."
Contact Us
Thanks for reaching out.
We'll get back to you soon.