Baca Surah Arafdengan terjemahan
وَنَزَعَ يَدَهُۥ فَإِذَا هِىَ بَيْضَآءُ لِلنَّٰظِرِينَ
WanazaAAa yadahu faitha hiya baydao lilnnathireena
Elini koltuğuna sokup çıkarınca bakanlar gördüler ki bembeyaz, parılparıl parlayan bir el.
قَالَ ٱلْمَلَأُ مِن قَوْمِ فِرْعَوْنَ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٌ عَلِيمٌ
Qala almalao min qawmi firAAawna inna hatha lasahirun AAaleemun
Firavun'un kavminden ileri gelenlerin bir kısmı, gerçekten de dediler, bu, bilgili bir büyücü.
يُرِيدُ أَن يُخْرِجَكُم مِّنْ أَرْضِكُمْ فَمَاذَا تَأْمُرُونَ
Yureedu an yukhrijakum min ardikum famatha tamuroona
Sizi yerinizden, yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz şimdi?
قَالُوٓا۟ أَرْجِهْ وَأَخَاهُ وَأَرْسِلْ فِى ٱلْمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ
Qaloo arjih waakhahu waarsil fee almadaini hashireena
Onunla kardeşini alıkoy da dediler, şehirlere adamlar gönder.
يَأْتُوكَ بِكُلِّ سَٰحِرٍ عَلِيمٍ
Yatooka bikulli sahirin AAaleemin
Ne kadar bilgili büyücü varsa hepsini tapına getirsinler.
وَجَآءَ ٱلسَّحَرَةُ فِرْعَوْنَ قَالُوٓا۟ إِنَّ لَنَا لَأَجْرًا إِن كُنَّا نَحْنُ ٱلْغَٰلِبِينَ
Wajaa alssaharatu firAAawna qaloo inna lana laajran in kunna nahnu alghalibeena
Büyücüler, Firavun'un tapısına geldiler ve üst gelirsek elbette mükafat var bize, değil mi dediler.
قَالَ نَعَمْ وَإِنَّكُمْ لَمِنَ ٱلْمُقَرَّبِينَ
Qala naAAam wainnakum lamina almuqarrabeena
Evet dedi Firavun ve siz, mutlaka yakınlarımdan olacaksınız.
قَالُوا۟ يَٰمُوسَىٰٓ إِمَّآ أَن تُلْقِىَ وَإِمَّآ أَن نَّكُونَ نَحْنُ ٱلْمُلْقِينَ
Qaloo ya moosa imma an tulqiya waimma an nakoona nahnu almulqeena
Dediler ki ya Musa, sen mi sopanı atacaksın, biz mi atalım önce?
قَالَ أَلْقُوا۟ فَلَمَّآ أَلْقَوْا۟ سَحَرُوٓا۟ أَعْيُنَ ٱلنَّاسِ وَٱسْتَرْهَبُوهُمْ وَجَآءُو بِسِحْرٍ عَظِيمٍ
Qala alqoo falamma alqaw saharoo aAAyuna alnnasi waistarhaboohum wajaoo bisihrin AAatheemin
Siz atın dedi. Attıkları anda halkın gözünü boyadılar, korkuttular ve büyük bir büyü yaptılar.
وَأَوْحَيْنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنْ أَلْقِ عَصَاكَ فَإِذَا هِىَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ
Waawhayna ila moosa an alqi AAasaka faitha hiya talqafu ma yafikoona
Musa'ya, at sopanı diye vahyettik. Atınca koca bir yılan şekline giren sopa, onların yalancıktan meydana çıkardıklarını yuttu, hepsini silip süpürdü.
Contact Us
Thanks for reaching out.
We'll get back to you soon.